31 Mayıs 2020 Pazar

Ben Sana Mecburum

Merhaba sevgili okurlarım,bu yazımda Atilla İlhan'ın Ben Sana Mecburum şiirini anlatacağım.Şiir denince çoğumuzun aklına Atilla İlhan gelir ve aşk şiiri denince de Ben Sana Mecburum şiiri gelir.Türk Edebiyatı'nın büyük ustası İlhan birçok edebiyatçımıza ilham kaynağı olmuştur.Şairimiz bir kadına karşı şiddetli bir aşka tutulmuş, ama bir süre araya bir ayrılık girmiştir. Bir dargınlık, soğukluk ya da mecburiyetlerden kaynaklanan bir ayrılık süresi yaşanır. Bu süre içinde şairimiz, sevgilisinden kopamamış, onu unutamamış, tam tersine ona olan bağlılığı daha da artmıştır. Sürekli onu düşünmüştür.Ne yapsa, ne etse, nereye gitse onsuz olamayacağını, yapamayacağını sabit bir fikir hâlinde tekrarlar. Bu arada hayaline kopuk kopuk, dağınık çağrışımlar gelmektedir. Bir ara sevgilisinin çocukluğunu, şimdi neler yapmakta olduğunu hayal eder. Sonra ilerde evlenip birlikte olduklarında kendilerini nasıl bir hayatın beklediğini düşünür ve bu harika şiiri yazar.Bende bu şiiri aşklarının mesafeler yüzünden engellenemeyeceğini bilenlere, birbirlerine mecbur olanlara ithaf etmek istiyorum...Sağlıkla Kalın:)                                                                              Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum
Ağaclar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum, sen yoksun
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur
Tutsak, ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat cıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem?
Ben sana mecburum, sen yoksun
Belki Haziran'da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor, kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün, kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak

Ben sana mecburum, bilemezsin

16 yorum:

  1. Atilla İlhan en sevdiğim şairlerden birisi. Ve bu şiiri en güzellerinden. Sizin sunumunuz da çok hoş. Yeniden okuyup hatırlamama vesile olduğunuz ve bana güzel duygular yaşattığınız için teşekkürler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. rica ederim size bu duyguları yaşattıysam ne mutlu bana, yorumunuz için çok teşekkür ederim

      Sil
  2. Çok güzel bir şiir. 🧐🙂

    YanıtlaSil
  3. Eline Sağlık çok sevdiğim bir şiirdir:)

    YanıtlaSil
  4. Eline sağlık Atilla İlhan çok sevirim

    YanıtlaSil
  5. tekrar okuyasım gelmiş :)

    YanıtlaSil
  6. şiir çokzeeel senin sunuşun daaa :)

    YanıtlaSil
  7. bu şiiir uzakta olsa da yakın olanlara gelsin diyosuuun :)

    YanıtlaSil
  8. madem baksanaa ağaç ev yazsana sen deee bu foto konusunuuuu :)

    YanıtlaSil