tag:blogger.com,1999:blog-61818120117534663572024-03-05T11:09:36.291+03:00rengarenkTuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.comBlogger18125tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-80195496986462308152020-10-01T12:50:00.006+03:002020-12-29T13:07:11.454+03:00Beni Bırakma<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkNdjuzDxHRWRENBXBOYTwyiCErlfWdCDeQdJbnAMcgXiHXsKXhC1mIU5RuXQgZ-56Rr1gNBUyaOZaBLiRlJxOafVUfYe2S2tG-Nt-0ULXMhRD5nDsAlnliVBSpfHgw56mkeZ1g8Ipakw/s4160/IMG_20200930_183216.jpg" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="4160" data-original-width="2080" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkNdjuzDxHRWRENBXBOYTwyiCErlfWdCDeQdJbnAMcgXiHXsKXhC1mIU5RuXQgZ-56Rr1gNBUyaOZaBLiRlJxOafVUfYe2S2tG-Nt-0ULXMhRD5nDsAlnliVBSpfHgw56mkeZ1g8Ipakw/w244-h320/IMG_20200930_183216.jpg" width="244" /></a></div><br /><p><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"> Merhaba sevgili okurlarım, Bu yazımda Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Beni Bırakma" şiirinden bahsedeceğim. Oğuzcan'ın yazdığı her şiirde hep farklı bir anlam arardım nedensizce içime işlerdi pek bi hikayesi yokmuş bu şiirin ama ben seviyorum yine de sizinde okumanızı istedim. Oğuzcan bir röportajında <span style="background-color: white; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-weight: inherit;">“Aşk şairi olarak tanındım, hep böyle </span><span style="border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">kalmak isterim. Aşk şairiyim, fakat sevmekten </span></span><span style="font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-weight: inherit;">sevilmeye vakit bulamadım. "Bu cümlesi aslında beni çok etkiledi sevmekten sevilmeye zaman bulamamak...</span><span style="background-color: white; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-weight: inherit;">Şairin bu </span><span style="background-color: white; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-weight: inherit;">şiirinde aşk ve ayrılık </span><span style="background-color: white; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-weight: inherit;">açıkça kendini gösterir. Şiirin iki kıtasına </span><span style="background-color: white; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-weight: inherit;">baktığımızda biten bir aşkın ardından özlemi </span><span style="background-color: white; font-style: inherit; font-variant-caps: inherit; font-variant-ligatures: inherit; font-weight: inherit;">şu dizelerle ifade eder Ümit Yaşar. Sağlıkla Kalın;) </span></span></p><h1 style="background-color: white; color: #333332; font-weight: 400; margin: 20px 0px 5px; padding-left: 30px;"><font face="helvetica" size="4">Beni Unutma</font></h1><pre class="stext" style="background-color: white; color: #333333; margin-bottom: 0.7em; margin-top: 0.7em; overflow-wrap: break-word; padding: 0px 30px; white-space: pre-wrap;"><font face="helvetica" size="4">Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma
Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma
Halâ duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün benim için giy
Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma
Büyük acılara tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma</font></pre>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-29281268116866603292020-06-15T22:39:00.003+03:002020-12-29T13:07:47.958+03:00Karadut<span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><font>Merhaba sevgili okurlarım,yine köyümüze geldik kaç gündür full bahçe işleriyle uğraşıyorum evde otura otura hamlaşmışım baya bacaklarımı kollarımı zor kıpırdatıyorum sizler neler yapıyorsunuz?bu yazımda Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun Karadut şiirinin hikayesinden bahsedeceğim.<span style="background-color: white;">Ünlü ressam ve yazar Bedri Rahmi </span><span style="background-color: white;">Ünlü ressam ve yazar Bedri Rahmi </span><span style="background-color: white;">o dönem de orada asistan olarak görev yapıyordu.</span><span style="background-color: white;">Mari Gerekmezyan… Güzel Sanatlar Akademisi- Heykel bölümüne misafir öğrenci olarak gelen; son derece yetenekli genç bir kadındı.</span><span style="background-color: white; letter-spacing: -0.063px;">Birbirlerine delice tutulan iki aşık, sanatla ördükleri sevdalarını birbirlerine söylediler.Bedri Rahmi </span><span style="background-color: white; letter-spacing: -0.063px;">Esmer güzeli sevgilisine Karadutum, Çatal Karam, Çingenem diye seslenen Bedri Rahmi, dillere düşen aşklarının geride kalan tarafıydı.</span><span style="background-color: white; letter-spacing: -0.063px;">Mari sevdiği adamın büstünü yaparken, sevdiği adam ise bu aşka şiirleri ve tablolarıyla karşılık veriyordu ve </span><span style="background-color: white; letter-spacing: -0.063px;">Bedri Rahmi’nin evli olduğu eşi Eren hanımda sessiz kalarak kocasının ona dönmesini bekliyordu bir yandan da</span><span style="background-color: white; letter-spacing: -0.063px;"> Marinin ailesi bu ilişkiye karşıydı.Herkese herşeye ragmen hala birlikte olmak için çabalıyorlardı fakat k</span><span style="background-color: white; letter-spacing: -0.063px;">aşı kara, gözü kara Mari’nin ne yazık ki bahtı da karaydı. Depdebeli aşklarını hiç hesapta olmayan bir felaket sonlandıracak, ayrılmalarına sebep olacaktı.</span><span style="background-color: white;">Mari, tüberküloz olmuştu. İyileşebilmesi içinse antibiyotik lazımdı. O yıllar, savaş sonrası olduğu için ilaç fiyatları çok yüksekti ve almak neredeyse imkansızdı. Bedri, büyük aşkı Mari için tablolarını çok yüksek fiyatlara sattı. Ancak bu çabaların hiçbiri Mari’yi kurtarmaya yetmedi. Aynı yıl içinde, Mari Gerekmezyan yatmakta olduğu İstanbul Alman Hastanesi’nde hayatını kaybetti…</span><span style="background-color: white; letter-spacing: -0.063px;">Acı kaybını kaldıramayan Bedri Rahmi sanattan uzaklaşırken kendisini alkole ve kadehlere verdi. Onu bu sarsılmaz acıdan kurtaran ise eşi Eren Hanım oldu. Dağıttıklarını toparlayan, yeniden yaşama tutunması için uğraşan Eren Hanım sonunda Bedri Rahmi’ye sirayet eden yastan kurtarabilmişti.</span><span style="letter-spacing: -0.063px;">Yıllar sonra 1949'da İstanbul Büyük Kulüpte toplanan insanlar tarafından şiir okuması istenen Bedri Rahmi, yanında eşi olmasına rağmen Karadut’u okudu. Gözlerinden yaşlar akarken, sesi titrerken okuduğu bu şiiri dinleyenlerin hepsi şiirin kime yazıldığını biliyordu.</span><span style="letter-spacing: -0.063px;">Eren Eyüpoğlu’da biliyordu. Ve sessizce kocasının o kadın için akan gözyaşlarına, safi aşk dolu sözlerine katlanıyordu. O gecenin devamında bir süreliğine Paris’e yaşamaya giden Eren hanım, eşine mektup yazarken şu satırları kaleme almıştı. </span><em class="hu" style="box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em;"><font color="#b51200">“Canuşkam,</font></em></font><em class="hu" style="box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em;"><font color="#b51200">Kulüpte bir gece, şiir okumuştun, hani! Hatırladın mı? Gözlerinden, birden yaşlar döküldüğünü görünce içimin karardığını hissetmiştim. Sesin, nasıl titremişti. Hey! Bütün bunları hatırlıyor musun? Sanki böğrüme, kızgın bir ütü yapışmış gibi olmuştum. O gece… Senin seneler sonra bile olsa yanıp tutuştuğunu anlamıştım! Bedri’nin ruhuna, insan üstü bir gücün acıyıp, ona güç vermesi için dua etmiştim. Ruhunun çektiği acıları Allah dindirsin. Allah sana resim yapma sevinci versin ve bizim yanımızda yaşamaktan, mutluluk duyabilmeni sağlasın.</font></em><font><em class="hu" style="box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em;"><font color="#b51200"><br /></font></em></font><font><font color="#b51200"><em class="hu" style="box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em;">Eren.”</em></font><span style="letter-spacing: -0.063px;"><font color="#b51200"> </font> </span><span style="background-color: white;">Ve sonunda Eren Hanım’ın duaları kabul oldu. Bedri Rahmi, 11 yaşındaki oğlu ve eşi Eren’in yanına döndü. 1974 yılında hayata gözlerini yumana dek de, hep birlikte mutlu mesut yaşadılar… </span><em class="hu" style="background-color: white; box-sizing: inherit; font-weight: 700; letter-spacing: -0.003em;"><font color="#b51200">KARADUT</font></em></font></span><p class="gz hn dq as hb b hc hd ho he hf hp hg hh hq hi hj hr hk hl hs hm di" data-selectable-paragraph="" id="019b" style="background-color: white; box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em; line-height: 32px; margin: 2em 0px -0.46em; word-break: break-word;"><font face="helvetica" size="4"><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Karadutum, çatal karam, çingenem</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Nar tanem, nur tanem, bir tanem</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Agaç isem dalımsın salkım saçak</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Petek isem balımsın a gülüm</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Günahımsın, vebalimsin.</em></font></p><p class="gz hn dq as hb b hc hd ho he hf hp hg hh hq hi hj hr hk hl hs hm di" data-selectable-paragraph="" id="38cc" style="background-color: white; box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em; line-height: 32px; margin: 2em 0px -0.46em; word-break: break-word;"><font face="helvetica" size="4"><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Yoluna bir can koyduğum</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Gökte ararken yerde bulduğum</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Karadutum, çatal karam, çingenem</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Daha nem olacaktın bir tanem</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Gülen ayvam, ağlayan narımsın</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Kadınım, kısrağım, karımsın.</em></font></p><p class="gz hn dq as hb b hc hd ho he hf hp hg hh hq hi hj hr hk hl hs hm di" data-selectable-paragraph="" id="1bdc" style="background-color: white; box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em; line-height: 32px; margin: 2em 0px -0.46em; word-break: break-word;"><font face="helvetica" size="4"><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Sigara paketlerine resmini çizdiğim</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Körpe fidanlara adını yazdığım</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Karam, karam</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Sıla kokar, arzu tüter</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Ilgıt ılgıt buram buram.</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Ben beyzade, kişizade,</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Her türlü dertten topyekün azade</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Hani şu ekmeği elden suyu gölden.</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Durup dururken yorulan</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Kibrit çöpü gibi kırılan</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum</em></font></p><p class="gz hn dq as hb b hc hd ho he hf hp hg hh hq hi hj hr hk hl hs hm di" data-selectable-paragraph="" id="b691" style="background-color: white; box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em; line-height: 32px; margin: 2em 0px -0.46em; word-break: break-word;"><font face="helvetica" size="4"><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">N’etmiş, n’eylemiş, n’olmuşum</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Cömert ırmaklar gibi gürül gürül</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum.</em></font></p><p class="gz hn dq as hb b hc hd ho he hf hp hg hh hq hi hj hr hk hl hs hm di" data-selectable-paragraph="" id="c1ac" style="background-color: white; box-sizing: inherit; letter-spacing: -0.003em; line-height: 32px; margin: 2em 0px -0.46em; word-break: break-word;"><font face="helvetica" size="4"><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Karam, karam</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam</em><br style="box-sizing: inherit;" /><em class="hu" style="box-sizing: inherit;">Sensiz bana canım dünya haram olsun.</em></font></p>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-10111921393243696262020-06-10T12:30:00.014+03:002020-12-29T13:04:54.274+03:00Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım<font face="helvetica">Merhaba sevgili okurlarım,Bu yazımda <span style="background-color: white;">Didem Madak'ın çok sevdiğim bir şiirinden bahsedeceğim,13 yaşındayken annesi Füsun Hanım’ı kolon kanserinden kaybeder. Kızına çok sevdiği annesinin ismini verir. Anne motifi şiirlerinin temel ögesidir, küçük yaşta kaybettiği annesini özlemle, hüzünle, acıyla anar. Ama ne acı ki kızı Füsun henüz 3 yaşındayken, 2011 yılında henüz 41 yaşında kolon kanserinden hayata gözlerini yumar.</span> Annesizlikten şair olmuş bir kadın Didem Madak <span style="background-color: white;">2002’de verdiği röportajda şöyle der: </span><span style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">“Beni edebiyatla tanıştıran annem. Birçok güzel çocuk romanı okudum, bu yüzden mutluluk dendiğinde hep o günleri, o çocuk romanlarını hatırlarım. Annemin ölümünden sonra terkedilmiş ve yalnız günler başladı.”Şiirleri bir hayal gücü kurgusu değik,tamamı kendi acı yaşantılarının dizelere aktarılmış hali.Hayatını bilip okusak daha da anlamlanıyor dizeler.</span><span style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> Aslında okuduğum çoğu şiirini çok beğenmiştim ama bunu yazmak istedim.Sağlıkla Kalın. </span><span style="color: red;">SİZ AŞK'TAN N'ANLARSINIZ BAYIM?</span></font><pre><font face="helvetica" new="" roman="">Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmay
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!
Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır.
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
Siz aşkı ne bilirsiniz bayım </font></pre><font face="helvetica">Aşkı aşk bilir yalnız!<span style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"> </span></font>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com19tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-42205635763213681162020-06-08T18:30:00.006+03:002020-12-29T13:04:38.356+03:00Kaldırımlar<font><font face="helvetica" size="4">Merhaba sevgili okurlarım bu yazımda çok değerli şairimiz Necip Fazıl Kısakürek'in "KALDIRIMLAR"şiirinden bahsedeceğim:<span style="background-color: white;">Necip Fazıl Maarif Vekâleti tarafından yapılan sınav sonucunda Paris'te Sorbonne Üniversitesi'ne eğitime gönderilir. </span><span style="background-color: white;">Genç Cumhuriyetimizin boşa harcayacak bir kuruşu bile yoktur o günlerde ama yine de bu gençlere Paris'te rahat yaşayabilecekleri parasal olanaklar sağlanır.Ancak Necip Fazıl'ın arkadaşları onu bir Türk kahvehanesine götürürler ve Paris'te müthiş bir illete yakalanır: Kumar...</span><span style="background-color: white;">Şair, devletin gönderdiği bütün parayı kumara verir, üniversiteye adımını bile atmaz ve sefil bir hayat sürer ve hiç parasız kaldığı birgünde bu şiiri yazmaya başlar.Ben bu şiiri ilk okuduğumda 5. sınıfa gidiyordum Türkçe öğretmeniimiz ödev vermişti tahtada sıayla şiir okuycaktık ezberleyen bütün arkadaşlarım kısa ve bilinmedik şiirleri ezberlerken ben bu şiirle çıkmıştım sınıfın karşısına ve öğretmenim şansa çok büyük bir Necip Fazıl hayranıymış her şiirini ezbere bilirmiş ve ben okuyunca çok sevinmişti ve beni çok tebrik etmişti ve bana bir şiir kitabı hediye etmişti işte o gün şiiri okumayı sevmeye başlamıştım...Sağlıkla Kalın. </span><span style="background-color: white;">Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında,</span><br /><span style="background-color: white;">Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.</span><br /><span style="background-color: white;">Yolumun karanlığa karışan noktasında</span><br /><span style="background-color: white;">Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.</span><br /><br /><span style="background-color: white;">Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık,</span><br /><span style="background-color: white;">Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.</span><br /><span style="background-color: white;">Bu gece yarısında iki kişi uyanık:</span><br /><span style="background-color: white;">Biri benim, biri de uzayan kaldırımlar.</span><br /><br /><span style="background-color: white;">İçimde damla damla bir korku birikiyor,</span><br /><span style="background-color: white;">Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler.</span><br /><span style="background-color: white;">Simsiyah camlarını üzerime dikiyor</span><br /><span style="background-color: white;">Gözleri çıkarılmış bir ama gibi evler.</span><br /><br /><span style="background-color: white;">Kaldırımlar, ızdırap çekenlerin annesi,</span><br /><span style="background-color: white;">Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.</span><br /><span style="background-color: white;">Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi,</span><br /><span style="background-color: white;">Kaldırımlar, içimde uzayan bir lisandır.</span><br /><br /><span style="background-color: white;">Bana düşmez can vermek bir kucakta,</span><br /><span style="background-color: white;">Ben bu kaldırımların istediği çocuğum.</span><br /><span style="background-color: white;">Aman, sabah olmasın bu karanlık sokakta,</span><br /><span style="background-color: white;">Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum.</span><br /><br /><span style="background-color: white;">Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin,</span><br /><span style="background-color: white;">İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler.</span><br /><span style="background-color: white;">Tak... tak... ayak sesimi aç köpekler işitsin.</span><br /><span style="background-color: white;">Yolumun takı olsun zulmetten taş kemerler.</span><br /><br /><span style="background-color: white;">Ne ışıkta gezeyim, ne göze görüneyim,</span><br /><span style="background-color: white;">Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları.</span><br /><span style="background-color: white;">Islak bir yorgan gibi iyice bürüneyim,</span><br /><span style="background-color: white;">Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.</span><br /><br /><span style="background-color: white;">Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya,</span><br /><span style="background-color: white;">Alsa bu soğuk taşlar alnımdaki ateşi.</span><br /><span style="background-color: white;">Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya</span><br /><span style="background-color: white;">Ölse kaldırımların kara sevdalı eşi.</span></font></font>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-8279520914768680812020-06-07T23:04:00.003+03:002020-12-29T13:04:22.991+03:001.Ay Özel<span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><font>Merhaba sevgili okurlarım,Bugün blogta 1.ayım elimden geldiğince bildiklerimi ve çok sevdiklerimi sizlere aktarmaya çalıştım yeni insanlar tanıdım...hepinize çok teşekkür ederim,yazılarımı okuyup,yorum yapıp bana destek oldugunuz için,Sürekli yazmak,yazılarınızı okumak için çok hevesliyim bu konuda umarım hevesim zamanla gitmez ve hep böyle heyecanla yazılar yazar sizlerle kalırım.Eğer sevdiğiniz şair ve şiirlerle ilgili bilmek istedikleriniz olursa bana söyleyebilirsiniz seve seve yazarım,Ben sizinle olmayı çok sevdim.Sizlere Edip Cansever'in "Sıcak Haziran Geceleri" şiirini sizlere bırakıyorum.Sağlıkla Kalın. </font><em style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">saadetin içimde,</em><font> </font></span><p style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4"><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">yıldızlar gibi kaynaştığı geceler;</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">ben de artık yalnız değilim,</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">rüzgarın bütün serinliğini duyuyorum.</em></font></p><p style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4"><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">geçen yıl da haziranın sıcak günlerinde</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">çocuktum, böyle aşıktım.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">rüzgarlar yakardı ayak bileklerimi,</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">içimi en güzel sevdalar sarmıştı.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">caddelerde gider gelirdim.</em></font></p><p style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4"><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">akşamları parklar tenhalaşır,</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">gözleri gülerdi kızların.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">vitrinler aydınlanırdı birdenbire;</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">gelip geçen otobüslerden.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">kızların yüzleri de aydınlanırdı.</em></font></p><p style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4"><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">böyle ay ışığında geceleri</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">bütün konuştuklarını duyardım kadınların;</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">rüzgarlar getirip götürürdü.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">nehir gibi deniz geçerdi köprünün altından.</em></font></p><p style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4"><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">böyle sıcacık şehirlerin</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">parklarını ve rüzgarlarını severim.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">böyle ay ışığında geceleri,</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">sebepsiz üzülürüm.</em></font></p><font face="helvetica" size="4"><br /></font><p style="background-color: white; border: 0px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">sıcak haziran geceleri,</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">aydınlık bir liman önünde,</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">vinçlerin, mavnaların gürültüsü duyulurdu.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">hafif bir mehtap dolardı vitrinlere.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">her günkü saadetini düşünürdü insanlar.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">bir ara köprünün üstünde</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">ışıklara bakarken görürdüm.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">şüphesiz yalnızlığımı bilirdi.</em><br /><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">martılar uçardı, bir tuhaf olurdum.</em></span><font style="background-color: transparent;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><em style="border: 0px; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">yosun kokuları yakardı içimi.</em><span style="background-color: white;"> </span></span><span style="background-color: white; font-family: "open sans"; font-size: 32px;"> </span></font></font><span style="background-color: white; font-family: "open sans"; font-size: 32px;"><font><font face="arial"> </font><font face="open sans"><font face="arial"> </font><font face="open sans"> </font></font></font><font face="open sans" style="font-family: "open sans";"> </font></span></p>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com12tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-17081553744199674692020-06-03T16:30:00.001+03:002020-12-29T13:04:07.857+03:00Ağaç Ev Sohbetleri 41<div style="text-align: justify;"><span><font face="helvetica" size="4"><font>Merhaba sevgili okurlarım,birkaç haftadır merakla okuduğum ağaç ev sohbetlerine bende katılmak istedim bu haftanın sorusu Kavanozdaki Beyin'den geldi:</font><font color="#0f9d58"> 1-Kendi çektiği ilk resmi hatırlıyormusun? 2-Neyi fotoğraflamıştın? 3-Bunun için bir fotoğraf makinası mı kullanmıştın bir telefon mu? 3-Çektiğin fotoğrafı ve o anı anlatır mısın?</font><font color="#d52c1f"> </font><font>İlk çektiğim fotoğrafı tam olarak hatırlamıyorum hafızam pek güçlü değildir ama buydu sanırım abime yeni telefon almıştık ve bende onun eskisini almıştım ben ve iki yakın arkadaşım kırtasiyeye gitmiştik dönüşte çöp konteynırının yanından miyavlama seslerini duymuştum ve gidip bakınca üç tane birbirinden tatlı kediler bulduk ve kucaklayıp binamıza getirmiştik ailemize çok yalvarmıştık eve alalım diye ama kabul etmemişlerdi bizde binanın arka bahçesine onlar için bir ev yapmıştık,her birimiz birer kediyi sahiplenip isim vermiştik ben pamuk koymuştum Sena minnak Elif ise duman koymuştu o gün hep birlikte yeni yavrularımızla zamanlayıcıyı açıp bir resim çekmiştik çok güzeldi baya aradım ama bulamadım bulsaydım sizinle paylaşmayı çok isterdim...Çocukken pek resim çekinmek veya çekmek istemezdim aklı başında olarak ilk çektiğim resim buydu.Siz o kedilere ne oldu diye sormadan hemen söyleyeyim Sena'nın kedisi birkaç ay sonra ölmüştü bende kendi kedimi ikimizin olsun diyip ona destek olamaya çalışmıştım tabi bu arada bina yöneticisi bahçede kedi olamasını istemiyordu kedilerimizin oldugunu duyan çoğu arkadaşımız her okul çıkışında gelmeye başlamışlardı tabi çok gürültü oluyordu..Elif gil taşınmaya karar verdi ve apar topar gittiler tabi kediyi götüremeyince binada kediler bana kaldı annemde yöneticinin ağır sözleri sonrası başka bir yere götürmemi istemişti bende bi arkadaşıma vermiştim kedim en son Hollanda'daydı benden önce yurt dışına çıktı😂Bu güzel soru için Kavanozdaki Beyin'e teşekkür ederim bana o eski günleri hatırlattı.. </font></font></span></div>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com26tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-23305946167821137312020-06-03T14:15:00.003+03:002020-12-29T13:03:51.630+03:00Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var<div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span>Merhaba sevgili okurlarım,bu yazımda Ataol Bahremoğlu'nun "Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var"şiirinden bahsedeceğim.Sevgili şairimiz Bahremoğlu şiirinde </span><span style="background-color: white; text-align: justify;">Yaşamanın kendisinin en temel değer olması, onun nasıl yaşanılacağı konusunda tematik bir değer koyar ortaya. Yaşamak ama nasıl? </span><span style="background-color: white;">Bir ölü gibi yaşamayacaksın! Zaten bir kere öleceksin! Kendinden bir şeyler sunmalısın ve katmalısın hayata.Hayatla paylaşım içinde olmasın,B</span><span style="background-color: white;">akmak ve görmek arasında ki farka varacaksın yoksa bir çok şeyi farkedemeden göçüp gideceksin bu dünyadan...</span><span style="background-color: white;">Çünkü hayatın anlamı detaylarda gizlidir...</span><span style="background-color: white; text-align: justify;">Yaşamın gizemli tadına, yaşatıcı şehvetine varmak ancak, bütün varlıklarla, eylemlerle özdeşlemeyle bağlıdır: Öpülmekten bitkin düşen sevgili öpenin içindedir. Bir çiçeği koklamaktan bitkin düşen kişi çiçekle beraber kokunun kendisi olmuştur. Saatlerce bakılan deniz, kuş, gökyüzü, artık bakanın gözünün içindedirler. Sımsıkı kucaklanan bir dost,kalbimizi ısıtır, insan insanı tamamlar. İnsanın dinlediği her müzik, okuduğu her kitap, insanın çoğalması, birikmesi, sese ve sayfalara dağılması demektir</span><span style="background-color: white; text-align: justify;">.</span><span style="background-color: white;">Yaşadın mı büyük yaşayacaksın!!</span><span style="background-color: white;">Çünkü ömür dediğimiz şey hayata sunulmuş bir armağandır..</span><span style="background-color: white;">Ve hayat sunulmuş bir armağandır insana..Bu şiiri birkaç kez okumuştum ama bugün sevgili deepin isteği üzerine yeniden okudum ve farklı bir bakış açışıyla anladım teşekkür ederim deep bu arada şiir tavsiyesine açığım arkadaşlar.Sağlıkla Kalın:) </span><b><font color="#d52c1f">YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR</font></b></span></div><p></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:</span></div><font face="helvetica" size="4"><div style="text-align: left;">Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi</div><div style="text-align: left;">Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten</div><div style="text-align: left;">Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği</div></font><p></p><p></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne</span></div><font face="helvetica" size="4"><div style="text-align: left;">Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa</div><div style="text-align: left;">Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır</div><div style="text-align: left;">Kopmaz kökler salmaktır oraya</div></font><p></p><p></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını</span></div><font face="helvetica" size="4"><div style="text-align: left;">Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin</div><div style="text-align: left;">Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara</div><div style="text-align: left;">Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin</div></font><p></p><p></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine</span></div><font face="helvetica" size="4"><div style="text-align: left;">Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına</div><div style="text-align: left;">İnsan balıklama dalmalı içine hayatın</div><div style="text-align: left;">Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına</div></font><p></p><p></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar</span></div><font face="helvetica" size="4"><div style="text-align: left;">Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın</div><div style="text-align: left;">Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu</div><div style="text-align: left;">Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın</div></font><p></p><p></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle</span></div><font face="helvetica" size="4"><div style="text-align: left;">Çünkü acılar da, sevinçler gibi, olgunlaştırır insanı</div><div style="text-align: left;">Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına</div><div style="text-align: left;">Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı</div></font><p></p><p></p><div style="text-align: left;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:</span></div><font face="helvetica" size="4"><div style="text-align: left;">Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına</div><div style="text-align: left;">Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır</div><div style="text-align: left;">Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.</div></font><p></p>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-12453293847998468752020-06-02T00:22:00.011+03:002020-12-29T13:03:32.437+03:00Hasretinde Prangalar Eskittim<span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><font>Merhaba sevgili okurlarım,yeni bir aya girdik umarım hepimiz bu ay güzel değerlendirip güzel anlar yaşarız,benim hala sokağa çıkmam yasak çarşamba ve cuma günleri çıkabiliyorum ama evdede artık bi düzene girmeye başladım yapayı planladığım çok şey var umarım sadece bi heves olarak kalmaz ve ayarladığım programlarıma uyabilirim:)Bu yazımda değerli şairimiz Ahmet Arif'in Hasretinden Prangalar Eskittim şiirinden bahsedeceğim;Ahmet Arif Leyla Erbil'e aşıkmış 1954 ve 1959 yılları arasında mektuplaşmışlar ama Leyla bir başkasıyla evlenmiş ama Ahmet vazgeçmemiş mektup yazmaya devam etmiş <span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Belki tek taraflı bir aşk.</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Belki iki taraflı bir oyun, ama tek taraflı bir aşka.Ahmet Arif her mektubunda Leylaya birbirinden güzel cümleler yazarmış onu etilemek için,</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Mesela şöyle bir cümle:</span><font style="letter-spacing: 0.2px;"><span style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; border: 0px; box-sizing: border-box; line-height: 1; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">“Benim her şiirimde varsın ve olacaksın. Ama dünyanın en dehşet şiiri bile ‘Sen’ olamaz. Bunu yaşamak gerek. En asıl gerçek bu işte .</span></font><span style="letter-spacing: 0.2px;">Âşık olduğu kadın başka bir erkeğe gitmiş.Bir</span><span style="letter-spacing: 0.2px;"> </span><span style="letter-spacing: 0.2px;">erkek...</span><font style="letter-spacing: 0.2px;">O hâlâ mektuplarına devam ediyor.</font><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Ama evlenen aşkının evliliğine de saygısını hiç kaybetmiyor.</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Aynı mektubu şu tuhaf cümlelerle bitiriyor:</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;"> </span><span style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; letter-spacing: 0.2px; line-height: 1; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">“Hasretle canım. Öperim. Seni hasret ile öperim. Yiğit kızım benim. Mert ve kahraman kardeşim. Hasret ile...”</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Büyük bir aşkı, arkadaşlığa, hatta kardeşliğe indiren cümleler...</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Okurken içim burkuldu. Düşündüm.</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">Bir yandan hasretle öperken, bir yandan</span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;"> </span><span style="-webkit-tap-highlight-color: transparent; background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; letter-spacing: 0.2px; line-height: 1; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">“mert kardeşi” </span><span style="background-color: white; letter-spacing: 0.2px;">rütbesine getirmek?Bu şiiri okumayı çok severdim hikayesiyle birlikte yeniden okuyunca ayrı bi sevdim ayrı bi hissettim şiiri... </span></font><font style="background-color: white;"> <font color="#CC0000">HASRETİNDEN PRANGALAR ESKİTTİM </font></font></span><h1 style="background-color: white; color: #333332; font-weight: 400; margin: 20px 0px 5px; padding-left: 30px;"><font size="4"><font face="helvetica" style="color: black;">Seni, anlatabilmek seni.<br />İyi çocuklara, kahramanlara.<br />Seni anlatabilmek seni,<br />Namussuza, halden bilmeze,<br />Kahpe yalana.<br /><br /> Ard- arda kaç zemheri,<br /> Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.<br /> Dışarda gürül- gürül akan bir dünya... <br /> Bir ben uyumadım,<br /> Kaç leylim bahar,<br /> Hasretinden prangalar eskittim.<br /> Saçlarına kan gülleri takayım,<br /> Bir o yana <br /> Bir bu yana...<br /><br /> Seni bağırabilsem seni,<br /> Dipsiz kuyulara,<br /> Akan yıldıza,<br /> Bir kibrit çöpüne varana,<br /> Okyanusun en ıssız dalgasına<br /> Düşmüş bir kibrit çöpüne.<br /><br /> Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,<br /> Yitirmiş öpücükleri,<br /> Payı yok, apansız inen akşamlardan,<br /> Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,<br /> Seni anlatabilsem seni...<br /> Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır<br /> Üşüyorum, kapama gözlerini...</font></font></h1><h1 style="background-color: white; color: #333332; font-weight: 400; margin: 20px 0px 5px; padding-left: 30px;"><a href="http://siir.me/ahmed-arif" style="color: #226c97; font-family: sans-serif, arial; font-size: 14px; text-decoration-line: none;"><span class="sair_line" style="clear: both; display: block; margin-top: 40px; overflow: auto; padding-left: 30px;"></span></a></h1>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com20tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-9690043293285534622020-05-31T22:25:00.002+03:002020-12-29T13:03:18.378+03:00Ben Sana Mecburum<font face="helvetica" size="4">Merhaba sevgili okurlarım,bu yazımda Atilla İlhan'ın Ben Sana Mecburum şiirini anlatacağım.Şiir denince çoğumuzun aklına Atilla İlhan gelir ve aşk şiiri denince de Ben Sana Mecburum şiiri gelir.Türk Edebiyatı'nın büyük ustası İlhan birçok edebiyatçımıza ilham kaynağı olmuştur.Şairimiz bir kadına karşı şiddetli bir aşka tutulmuş,<span style="background-color: white;"> ama bir süre araya bir ayrılık girmiştir. Bir dargınlık, soğukluk ya da mecburiyetlerden kaynaklanan bir ayrılık süresi yaşanır. Bu süre içinde şairimiz, sevgilisinden kopamamış, onu unutamamış, tam tersine ona olan bağlılığı daha da artmıştır. Sürekli onu düşünmüştür.</span><span style="background-color: white;">Ne yapsa, ne etse, nereye gitse onsuz olamayacağını, yapamayacağını sabit bir fikir hâlinde tekrarlar. Bu arada hayaline kopuk kopuk, dağınık çağrışımlar gelmektedir. Bir ara sevgilisinin çocukluğunu, şimdi neler yapmakta olduğunu hayal eder. Sonra ilerde evlenip birlikte olduklarında kendilerini nasıl bir hayatın beklediğini düşünür ve bu harika şiiri yazar.Bende bu şiiri </span><span style="background-color: white; color: #333333;">aşklarının mesafeler yüzünden engellenemeyeceğini bilenlere, birbirlerine mecbur olanlara ithaf etmek istiyorum...Sağlıkla Kalın:) </span><span style="background-color: white; color: #222222;">Ben sana mecburum bilemezsin</span></font><div class="ujudUb" jsname="U8S5sf" style="background-color: white; color: #222222; margin-bottom: 12px;"><font face="helvetica" size="4"><span jsname="YS01Ge">Adını mıh gibi aklımda tutuyorum</span><br /><span jsname="YS01Ge">Büyüdükçe büyüyor gözlerin</span><br /><span jsname="YS01Ge">Ben sana mecburum bilemezsin</span><br /><span jsname="YS01Ge">İçimi seninle ısıtıyorum</span></font></div><div class="ujudUb" jsname="U8S5sf" style="background-color: white; color: #222222; margin-bottom: 12px;"><font face="helvetica" size="4"><span jsname="YS01Ge">Ağaclar sonbahara hazırlanıyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Bu şehir o eski İstanbul mudur?</span><br /><span jsname="YS01Ge">Karanlıkta bulutlar parçalanıyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Sokak lambaları birden yanıyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Kaldırımlarda yağmur kokusu</span><br /><span jsname="YS01Ge">Ben sana mecburum, sen yoksun</span></font></div><div class="ujudUb" jsname="U8S5sf" style="background-color: white; color: #222222; margin-bottom: 12px;"><font face="helvetica" size="4"><span jsname="YS01Ge">Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur</span><br /><span jsname="YS01Ge">İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur</span><br /><span jsname="YS01Ge">Tutsak, ustura ağzında yaşamaktan</span><br /><span jsname="YS01Ge">Kimi zaman ellerini kırar tutkusu</span><br /><span jsname="YS01Ge">Bir kaç hayat cıkarır yaşamasından</span><br /><span jsname="YS01Ge">Hangi kapıyı çalsa kimi zaman</span><br /><span jsname="YS01Ge">Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu</span></font></div><div class="ujudUb" jsname="U8S5sf" style="background-color: white; color: #222222; margin-bottom: 12px;"><font face="helvetica" size="4"><span jsname="YS01Ge">Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Eski zamanlardan bir cuma çalıyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Durup köşe başında deliksiz dinlesem</span><br /><span jsname="YS01Ge">Sana kullanılmamış bir gök getirsem</span><br /><span jsname="YS01Ge">Haftalar ellerimde ufalanıyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Ne yapsam, ne tutsam, nereye gitsem?</span><br /><span jsname="YS01Ge">Ben sana mecburum, sen yoksun</span></font></div><div class="ujudUb" jsname="U8S5sf" style="background-color: white; color: #222222; margin-bottom: 12px;"><font face="helvetica" size="4"><span jsname="YS01Ge">Belki Haziran'da mavi benekli çocuksun</span><br /><span jsname="YS01Ge">Ah seni bilmiyor, kimseler bilmiyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden</span><br /><span jsname="YS01Ge">Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun</span><br /><span jsname="YS01Ge">Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Belki körsün, kırılmışsın telaş içindesin</span><br /><span jsname="YS01Ge">Kötü rüzgar saçlarını götürüyor</span></font></div><div class="ujudUb WRZytc" jsname="U8S5sf" style="background-color: white; color: #222222; margin-bottom: 0px;"><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><font><span jsname="YS01Ge">Ne vakit bir yaşamak düşünsem</span><br /><span jsname="YS01Ge">Bu kurtlar sofrasında belki zor</span><br /><span jsname="YS01Ge">Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden</span><br /><span jsname="YS01Ge">Ne vakit bir yaşamak düşünsem</span><br /><span jsname="YS01Ge">Sus deyip adınla başlıyorum</span><br /><span jsname="YS01Ge">İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin</span><br /><span jsname="YS01Ge">Hayır başka türlü olmayacak</span></font><br /><span jsname="YS01Ge">Ben sana mecburum, bilemezsin</span></span></div>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-90713544871631842032020-05-26T19:09:00.003+03:002020-12-29T13:03:02.448+03:00Lavinia<font face="helvetica" size="4">Merhaba sevgili okurlarım,bu yazımda Özdemir Asaf'ın "Lavinia" şiirinin hikayesini anlatacağım...Değerli şairimiz Özdemir Asaf'ın bu şiirini çok seviyorum aslında bu şiir benim ilk kendi araştırıp okuduğum şiir benim için özeldir.Bizler okuduğumuz şiirlerin hikayesini bilmeden okuyup seviyoruz aslında araştırıp hikayesiyle yaşanmışlığıyla bilsek ne güzel olur değil mi?Ben bunun için burdayım:)Lavinia Özdemir Asaf'ın lise yıllarında aşık olduğu bir kıza yazdığı şiirdir.Karşılıksız bir aşkı anlatır.Şair şiirini yazdıktan sonra bir şiir yarışmasına göndermeye karar verir ve gönderir şiiri çok beğenilir ve 1. olur sonuçlar açıklanınca Özdemir Asaf'ı şiiriini kürsüde okuması için çağırırlar ve o da kabul eder. Salonda aşık olduğu kadın Mevhibe Meziyet Beyat'ta o salondadır fakat Özdemir şiiri okumaya başlayınca salonu terk etmiştir,bu olay sonrası Özdemir çok kırılır ve hüzünlenir.Asaf'a bu dillere destan olan şiiri yazdıran aşk hiç karşılık bulamamıştır çünkü Beyat'ın gönlü ressam olan hocası Edip Hakkı Köseoğlundadır.Mevhibenin güzelliğinden ötürü birçok sevdiği ve sevildiği olmuştur. Ama talih, Özdemir Asaf'la Lavinia'sını hiçbir zaman bir araya getirmemiş,sadece şiirlerinde ve Asaf'ın yüreğinde yaşatmıştır.<span style="background-color: white;">Mevhibe Hanım belki bu şiirin hiç bir zaman kendisine yazıldığından haberi olmadı. Ama bütün aşıkların yüreğinde çok büyük yer edinen bu şiir sonsuza dek 'adı gizlenen Lavinia'lara adandı... <font color="#d52c1f">LAVİNİA</font></span></font><div><p style="background-color: white; border: 0px; color: #141823; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: 25px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4">Sana gitme demeyeceğim.<br />Üşüyorsun ceketimi al.<br />Günün en güzel saatleri bunlar.<br />Yanımda kal.</font></p><p style="background-color: white; border: 0px; color: #141823; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: 25px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4">Sana gitme demeyeceğim.<br />Gene de sen bilirsin.<br />Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,<br />İncinirsin.</font></p><p style="background-color: white; border: 0px; color: #141823; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: 25px; margin: 0px 0px 20px; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4">Sana gitme demeyeceğim,<br />Ama gitme, Lavinia.<br />Adını gizleyeceğim<br />Sen de bilme, Lavinia.</font></p></div>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-79909559303860556452020-05-25T13:00:00.005+03:002020-12-20T18:49:26.451+03:00<font face="helvetica">Merhaba sevgili okurlarım birkaç haftadır yazı yazamıyordum aslında daha açalı bir ay olmadı bu kayboluş olmadı farkındayım:) Köy o kadar güzeldi ki anlatamam evden çıkmam daha önce de dediğim gibi çok iyi geldi ama geri döndük.Köyde aslında hiç telefon aramıyorum yapacak o kadar çok şey var ki ama inanın ki sürekli bloga ne yazayım neyi beğenirsiniz diye düşündüm internet sıkıntısı olduğu içinde yazamadım....Ramazan Bayramı geldi eski yıllarda olsa sabah de kalkar bütün gün evin içinde sevinçle dolaşırdım ama bu yıl Covit-19'unda katkısı vardır tabi ama biraz daha büyüdüğüm için o eski heyecan yok umarım tez zamanda ülkemizden ve dünyamızdan gider ve eski günlerimize döneriz:)Bugün herkesin evinde olduğu gibi bi bayramlaşma telaşı ve bütün gün akrabalarla konuşmayla geçti biraz sıktı bu evre beni bi aydır bitmeyen dakikam bugün bitti uzun lafın kısası sevgili okurlarım sizleri özledim,Daha bir ay bile olmadı ama herkese hemen ısındım hem birşeyler yazmak için sabırsızlanıyorum hemde yazdıklarınızı okumak için.<span> <span> Bu arada eski yayınlarımı okumadıysanız okuyabilirsiniz.</span></span>Sağlıkla Kalın</font>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-62572783049091055602020-05-24T21:06:00.013+03:002020-12-29T13:08:29.942+03:00Galata Köprüsü<span face=""pt sans", "open sans", helvetica, arial, sans-serif" style="color: #424242; font-size: 17px;"> </span><font><span style="color: #424242; font-family: helvetica; font-size: 17px;"> </span><span style="font-family: helvetica; font-size: medium;">Merhaba sevgili okurlarım,Hepinize İyi Bayramlar diliyorum:) Bu yazımda Ümit Yaşar Oğuzcan'ın kaleme aldığı Galata Köprüsü şiirinin hikayesinden bahsedeceğim:Hüzünlü dizelerin sahibi Oğuzcan'ın ne kadar iyi bir şair olduğuna laf edilmez...yazıklarıyla herzaman melankolik şiir anlayışına çok şey kattığı gibi yaşadıklarıda onun hüzünlü hayatına büyük acılar katmıştır.Hayatında hertürlü acıyı yaşayan Oğuzcan evladını kaybetme acısınıda yaşamıştır.Hemde hayatında asla unutamayacağı bir olayla. Ümit Yaşar Oğuzcan hayatı boyunca 24 kez intihar etmeye çalışmış fakat hiçbirinde başarılı olamamıştır.Hayattan o kadar bıkan Oğuzcan bi türlü başaramamış ölmeyi,kurtulmayı hatta babası şair Lütfi Oğuzcan oğluna intihar girişiinden sonra bir şiir bile yazmıştır. <span style="color: #424242;">Bak dünyaya ne güzel,bu sitem niye, </span><span style="color: #424242;">Ettim ben adımı sana hediye. Mutluyum ey oğul senin babanım diye, Çarptırma hicvinle cezaya beni."</span><font color="#666666"> </font><span style="color: #424242;">Oğlu Vedat doğduktan sonra hala intahar etmeye çalışan Oğuzcan bir türlü beceremez ve her seferinden bir olay sayesinde kurtulur evde sürekli bu intihar girişimlerinden bahsedilen ve aile içinde huzuru iyice bozmaya başlamıştır. Oğlu Vedat babasına bir ders vermek için plan yapmaya başlar.Aslında Vedat babasını çok sever onu hep örnek alırdı onun gibi şiir yazmaya çalıştı başarmadı denedi olmadı ve babasının da denediği ama başaramadığ</span><span style="color: #424242;">ı tek şey ölümdü... Ve denedi Galata Kulesine çıkıp kendini aşşağı attı ondan geriye kalansa bir nottu notda "Baba öyle intihar edilmez ,böyle edilir ."yazıyordu .Bu acı olay sonrası Oğuzcan bir şiir yazmaya başlar. </span><em style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">6 Haziran 1973, pırıl pırıl bir yaz günüydü, <br style="box-sizing: border-box;" />Aydınlıktı, güzeldi dünya,<br style="box-sizing: border-box;" />Bir adam düştü o gün galata kulesinden.<br style="box-sizing: border-box;" />Kendini bir anda bıraktı boşluğa;<br style="box-sizing: border-box;" />Ömrünün baharında, bütün umutlarıyla birlikte paramparça oldu.<br style="box-sizing: border-box;" />Bir adam düştü galata kulesinden;<br style="box-sizing: border-box;" />Bu adam benim oğlumdu gencecikti Vedat,<br style="box-sizing: border-box;" />Işıl ışıldı gözleri, içi,<br style="box-sizing: border-box;" />Bütün insanlar için sevgiyle doluydu<br style="box-sizing: border-box;" />Çıktı apansız o dönülmez yolculuğa<br style="box-sizing: border-box;" />Kendini bir anda bıraktı boşluğa,<br style="box-sizing: border-box;" />Söndü güneş, karardı yeryüzü bütün zaman durdu.<br style="box-sizing: border-box;" />Bir adam düştü galata kulesinden<br style="box-sizing: border-box;" />Bu adam benim oğlumdu; açarken ufkunda güller alevden,<br style="box-sizing: border-box;" />Çıktı, her günkü gibi gülerek evden,<br style="box-sizing: border-box;" />Kimseye belli etmedi içindeki yangını<br style="box-sizing: border-box;" />Yürüdü, kendinden emin sonsuzluğa doğru.<br style="box-sizing: border-box;" />Galata kulesinde bekliyordu ecel,<br style="box-sizing: border-box;" />Bir fincan kahve, bir kadeh konyak,<br style="box-sizing: border-box;" />Ölüm yolcusunun son arzusuydu bu,<br style="box-sizing: border-box;" />Bir adam düştü galata kulesinden;<br style="box-sizing: border-box;" />Bu adam benim oğlumdu.<br style="box-sizing: border-box;" />Küçücüktü bir zaman,<br style="box-sizing: border-box;" />Kucağıma alır ninniler söylerdim ona,<br style="box-sizing: border-box;" />Uyu oğlum, uyu oğlum, ninni.<br style="box-sizing: border-box;" />Bir daha uyanmamak üzere uyudu Vedat.<br style="box-sizing: border-box;" />6 haziran 1973 galata kulesinden bir adam attı kendini;<br style="box-sizing: border-box;" />Bu nankör insanlara bu kalleş dünyaya inat,<br style="box-sizing: border-box;" />Şimdi yine bir ninni söylüyorum ona,<br style="box-sizing: border-box;" />Uyan oğlum, uyan oğlum, uyan Veda</em><em style="background-color: white; border: 0px; box-sizing: border-box; color: #333333; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; vertical-align: baseline;">t.</em><span face=""pt sans", "open sans", helvetica, arial, sans-serif" style="color: #424242;"> </span><span face=""pt sans", "open sans", helvetica, arial, sans-serif" style="color: #424242;"> </span></span></font>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com13tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-78013146910565775572020-05-12T18:03:00.000+03:002020-09-27T18:58:17.403+03:00Merhaba sevgili okurlarım,aslında aklımda birkaç tane konu vardı yazmak istediğim ama apar topar köyümüze gitmek zorunda kaldık ve intenetim pek çekmediği için paylaşamayabilirim...Köye gelmek bana çok iyi geldi 17 marttan beri evden çıkmamıştım miss gibi hava doğa heryer çok güzel bahar gelmiş de evde olunca farketmemişim bütün ağaçlarımız çicek açmış,yengemin kuzuları olmuş dörtüz çok tatlılar onları sevip besliyorum çok zevkli onları böyle tatlı tatlı görünce ilerde bende hayvan beslemel istedim belkide bir çiftlik yaparım yani inşallah hayvanları çok severim zaten.Yarın bahçemize gidip sebze ekeceğiz yorucu bir gün olacak sanırım zaten 2 aya yakındır evde hareketsiz kalınca dün gece bacaklarım çok ağrıdı bana karantina hiç iyi gelmedi umarım bu olaylar tez zamanda geçerde eski hayatımıza döneriz. SAĞLIKLA KALIN;)Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-34151626081783126932020-05-11T13:00:00.003+03:002020-12-29T13:08:48.785+03:00Nazım Hikmet Ve Aşkları<span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><font><span style="background-color: white; color: #202122;">Merhabalar sevgili okurlarım,</span><span style="background-color: white;"><span><font color="#202122">Nazım'ın birçok aşkı olmuştur.Ben sadece Piraye ve Verayı biliyordum zaten çoğumuzun en çok bildikleri onlardır en çok şiir yazılan da onlardır ama biraz araştırınca Nazım Hikmet'in birçok sevdiği kadın olduğu gördüm..Nazım Hikmeti araştırınca Romantik devrimci olarak anıldığı çıkmıştı karşıma bende bu yazımda sizinle Nazım Hikmetin o güzel şiirlerini ithaf ettiği kadınlardan bahsedeceğim.</font><font color="#b51200">1)</font><font color="#202122"> </font><font color="#b51200">Nüzhet:</font><font color="#202122"> Nazım'ın ilk aşkı olan Nüzhetle çocukluk arkadaşıdırlar.1921 yılında Moskova'da üniversitede ani bir kararla evlenmişlerdir</font>.Nüzhet'in ailesi bu evliliğe razı olmaz ve ayrılmalarını ister fakat kabul etmez ailesi Moskovaya sürekli mektup yollar</span></span><span style="background-color: white;"> “Her sözüyle, her hareketiyle, her şeye isyan etmiş, hatta saçları bile berberin tarağına isyan etmiş bu adamla senin gibi munis ve uysal bir kız… geçinemezsiniz!” derler Aşkla başlayan bu evlilik uzun sürmez ve Nüzhet İstabul'a ailesinin yanına döner ve Nazım'ı terk eder bu terkediliş Nazım'ı çok kırar ama Nüzhet'i aklından çıkartamaz.Ama zamanla kıskançlık ve öfkeyle Nüzhet'e ithafen "</span></font><span style="background-color: white;"><font>Gövdemdeki Kurt" şiirini yazar. 2)Piraye: Nazım kız kardeşinin yakın arkadaşına vurulur Piraye kızıl şaçlı, gösterişli,aydın görüşlü güzel bir kadındı ve aynı zamanda kocasından ayrılmış dul bir kadındı.Nazımla birbirlerine aşık oldular fakat o zamanlarda Nazım'ın hapiste yatması sonucunda araya ayrılıklar girmiştir ve bu ayrılık aşkı daha da arttırır. Nazım'ın Türk edebiyatına kattığı o</font></span><span style="background-color: white;"> güzel şiirlerin çoğu Piraye içindir.1935 yılında Nazım hapisten çıkar ve evlenirler ama Nazım'ın siyasi düşünceleri yüzünden evlilik ayrılıklarla sonuçlanır.Nazım 1938-1948 yılları arasında hapise girmiştir ve umutsuzluğa kapılır ailesi ve o çok sevdiği Pirayesinin kendisine olan sevgisi azalır diye düşünür ve Piraye'in kendisinden ayrılmasını ister ama Piraye <font color="#333333">"</font></span><span style="background-color: white;"><font>101 yıla mahkum olsan bile ben senin arkandayım, bunu böyle bil…" olur.Ne kadar güzel bir cevap değil mi?? Bu tutkulu aşk gün gelir heycanını yitirir ve Nazım yeni heycanlar aramaya başlar ama bu olay Pirayeyi çok incitir. Nazım'ı bu arayışta hayatına <font color="#b51200">3)Semiha Berksoy:</font> girer ve Piraye tüm bu olanlara göz yummak zorunda kalır.<font color="#b51200">4)Münevver: </font> </font></span><span style="background-color: white;"><font>Nazım’ın dayısının kızı olup Fransız asıllı bir anneden Sofya’da dünyaya gelmiştir. Münevver çocukluk arkadaşı olan Nazım’la, o hapiste iken önce mektuplaşarak daha sonra da ziyaretine giderek tekrar ilişki kurar. Bu durum Nazım’ın yıllar öncesine dayanan gençlik arzularını canlandırırken Piraye’ye karşı da suçluluk duymasına neden olur.Nazım ve Münevverin aşkı tam 3 yıl sürer ve Nazım'ın Rusya'ya kaçışıyla son bulur. Nazım'ın aklında Münevver'e olan aşkı ve sevemediği oğlu Mehmet vardır.Ama bu durum Nazım'ın yeni ilişkiler kurmasına engel olmayacaktır. <font color="#b51200">5)Galina:</font></font></span><span style="background-color: white;"><font>1952 Yılında tanıştığı Galina adlı genç bir Rus doktor Nazım için yeni bir aşkın başlangıcı olur. Galina Nazım’ın doktoru, hayat arkadaşı, evdeki yoldaşıNazım, Galina’ya aşk şiirleri yazmasa da en uzun ilişkisini onunla yaşar.<font color="#b51200"> 6)Vera: </font></font></span><span style="background-color: white;"><font>Ancak Galina ile yaşayan, Münevver’i özleyen Nazım’ı yeni bir aşk beklemektedir. 1955 yılı sonlarında bir tesadüf eseri Vera’yla tanışır. Ancak o zaman şairin bilmediği şey Vera’nın evli ve bir kız çocuğu annesi olduğudur. Bu yıldırım aşk Nazım’ı tekrar canlandırır, onun yaşama bağlılığını, coşkusunu geri getirir. Sonuçta Vera’ya kocasından boşanarak birlikte yaşamaları konusunda baskı yapmaya başlar. </font></span><span style="background-color: white;"><font>1960 yılı başında nihayet beklenen olur. Nazım’ın Galina ile olan sekiz yıllık uzun beraberliği boşanmayla sonuçlanır.Vera’ya kavuşur sonunda Nazım, yani muradına erer ve Vera’nın gönlüne girmeyi başarır. Nazım bundan sonraki aşk şiirlerini artık Vera için yazacaktır. Okuduğun için teşekkür ederim.Sağlıkla Kalın...</font></span></span>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com14tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-90078268536700630502020-05-10T22:46:00.026+03:002021-01-09T12:17:23.118+03:00İddia<font size="4"><span style="font-family: arial;"> </span><span style="font-family: helvetica;">Merhabalar sevgili okurlarım Cemal Süreya'nın neden soyadından bir harf eksildi biliyormusunuz? bu yazımda bundan bahsetmek istiyorum.Cemal Süreya ve Sezai Karakoç lisede aynı sınıftaymış ve yakın arkadaşlarmış,aynı sınıfta Muazzez Akkaya isminde bir kız varmış.Bu kızı iki yakın arkadaş birbirinden habersiz sevmeye başlamış ve ona şiirler yazmışlardır. İkiside birbirine Muazzeze olan sevğilerinden bahsedermiş ama ismini vermeden hatta muazzeze yazdığı şiirleri birbirlerine okurlarmış.Zamanla anlamışlar aynı kızı sevdiklerini ve aralarında rekabet başlamış ben elde ederim sen edemezsin kavgasına girip iddiaya girmişler.Kaybeden büyük bir bedel ödesin demişler Bu bedel ömür boyu özerinde izi kalsın demişler ve en sonunda soy isimlerinden bir harf eksiltmeye karar vermişler. Cemal Süreyya kaybederse y harfinin birini çıkartıcam demiş Sezai Karakoç ise karkoç yapacağım demiş.Muazzezi Sezai elde eder ve iddiayı Cemal kaybeder ve soy adından bir harf sildirir .Daha sonra Muazzez Akkaya Sezai Karakoç'un kendisini ile iddia sonucu çıktığını öğrenir ve çok üzülür<span style="background-color: #f7f7f7;">.Biraz da sorunları olan Muazzez bunu kaldıramaz ve okulu bırakıp memleketine döner.Sezai Karakoç bu duruma çok üzülür ve Muazzez Akkay'ya ithafen Mona Rosa'yı yazar. Şiirin her kıtasının baş harfleri sevdiği kadının isminin baş harfleridir </span><span style="color: red;"><font>MONA ROSA </font></span></span></font><pre><font face="helvetica"><font size="4"><font color="#FF0000">M</font>ona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
<font color="#FF0000">U</font>lur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hal var.
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.
<font color="#FF0000">A</font>çma pencereni perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.
<font color="#FF0000">Z</font>eytin ağaçları, söğüt gölgesi,
Bende çıkar güneş aydınlığına.
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi.
Seni hatırlatır her zaman bana.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi.
<font color="#FF0000">Z</font>ambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
Işıksız ruhumu sallar da durur.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar.
<font color="#FF0000">E</font>llerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi.
Ellerinden belli olur bir kadın,
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin, ellerin ve parmakların.
<font color="#FF0000">Z</font>aman ne de çabuk geçiyor Mona.
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
<font color="#FF0000">A</font>kşamları gelir incir kuşları,
Konarlar bahçemin incirlerine.
Kiminin rengi ak kiminin sarı.
Ah beni vursalar bir kuş yerine.
Akşamları gelir incir kuşları.
<font color="#FF0000">K</font>i ben Mona Rosa bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni.
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.
<font color="#FF0000">K</font>ırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza.
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
<font color="#FF0000">A</font>rtık inan bana muhacir kızı,
Dinle ve kabul et itirafımı.
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı
Alev alev sardı her tarafımı.
Artık inan bana muhacir kızı.
<font color="#FF0000">Y</font>ağmurdan sonra büyürmüş başak,
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak.
<font color="#FF0000">A</font>ltın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kuş tüyüne.
Bir tüy ki can verir gülümsesen,
Bir tüy ki kapalı geceye güne.
Altın bilezikler o kokulu ten.
<font color="#FF0000">M</font>ona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister,
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
</font><font size="4">
</font></font></pre><blockquote></blockquote><span style="background-color: #f7f7f7;"><font face="helvetica" size="4"> </font></span>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-65161904249808339412020-05-08T17:47:00.005+03:002020-12-29T13:09:19.193+03:00En Sevdiğim Şairler<span style="font-family: helvetica; font-size: medium;"><span><font>Merhaba sevgili okurlarım bu yazımda en sevdiğim şairlerden bahsetmek istiyorum umarım beğenirsiniz;1-<font color="#b51200">Nazım Hikmet: </font>(15 Ocak 1902-3 Haziran 1963) Türk şair ve yazarımız Nazım Hikmet Ran "romantik devrimci" olarakta bilinir.Şiirleri elliden fazla dile çevrilmiştir ve birçok ödül almaya hak kazanmıştır.En sevdiğim şiiri:<font color="#b51200">Seni Düşünmek </font>2-<font color="#b51200">Atilla İlhan: </font>(15 Haziran 1925-10 Ekim 2005) Türk şair,denemeci,yazarımız eserleriyle Türk edebiyatına çok katkı sağlamış değerli bir şairimizdir.En sevdiğim şiiri;<font color="#b51200">Ben Sana Mecburum </font>3-<font color="#b51200">Necip Fazıl Kısakürek:</font> (26 Mayıs 1904-25 Mayıs 1983) Türk şair,yazarımız,İslamcı İdeolog. EN sevdiğim eseri:<font color="#b51200">Kaldırımlar</font> 4-<font color="#b51200">Cemal Süreya: </font>(1931-9 Ocak 1990) Türk şair,çevirmen ve yazardır.İkici Yeni hareketinin öncü yazarlarındandır. En sevdiğim eseri:<font color="#b51200">Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı </font>5-<font color="#b51200">Orhan Veli Kanık:</font> (13 Nisan 1914-14 Kasım 1950) Türk şair Yenilikçi Garip akımının kurucularındandır.En sevdiğim eseri: <font color="#b51200">İstanbul'u Dinliyorum </font>6-<font color="#b51200">Edip Cansever: </font>(8 Ağustos 1928-28 Mayıs 1986)<font color="#b51200"> </font>Türk şair turistlik eşya ve halı satmıştır.1976 yılından sonra şiir yazmaya başlanış ve sadece şiir yazmıştır.En sevdiğim eseri: <font color="#b51200">Yerçekimli Karanfil </font>7-<font color="#b51200"> Yahya Kemal Beyatlı : </font>(2 Aralık 1884-1 Kasım 1958) Türk şair,diplomat siyasetçi.Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerindendir.En sevdiğim eseri:<font color="#b51200">Sessiz Gemi </font>8- <font color="#b51200">Özdemir Asaf</font> (11 Haziran 1923-28 Ocak 1981) Cumhuriyet dönemi temsilcilerimizdendir .En sevdiğim eseri: <font color="#b51200">Lavinia</font> 9- <font color="#b51200">Cahit Sıtkı Tarancı:</font>(4 Ekim 1910-12 Ekim) Türk şair Cumhuriyet dönemi önemli şairlerimizdendir .En sevdiğim eseri: <font color="#b51200">Otuz Beş Yaş</font> 10- <font color="#b51200">Ahmet Arif:</font>(23Nisan 1927-2 Haziran 1991) Türk şair,gazeteci En sevdiğim eseri:<font color="#b51200">Hasretinden Prangalar Eskittim</font></font><font> 11- <font color="#b51200">Cahit Zarifoğlu: </font>(1 Temmuz 1940-7 Haziran 1987) İlk şiir ve kompozisyon yazarak başlamış olduğu yazar hayatının başlangıcı olmuştur ileri ki zamanlarda Mavera Dergisinin kurucusu olmuştur. En sevdiğim eseri:<font color="#b51200">Yedi Güzel Adam </font>12-<font color="#b51200"> Sezai Karakoç: </font>(12 Ocak 1933 olarak nüfusta kayıtlıdır fakat gerçek doğum günü mayıs ayının içinde olduğu bilinir.)Türk şairimiz,yazarımız Onun şiirlerinde metafizik şiirlerdir.En sevdiğim eseri: </font><font color="#b51200">Monna Rosa </font><font>Benim en sevdiğim şairler bunlar peki sizin en sevdiğiniz hangileri yoruma yazabilirsiniz. Sağlıkla Kalın :)</font><font color="#b51200"> </font></span><font><span> </span> </font></span>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com24tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-71346071293634130582020-05-08T00:54:00.002+03:002020-12-29T13:09:32.452+03:00İkinci Yeniciler<p style="background: none rgb(255, 255, 255); border: 0px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0.5em 0px 1em; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><font face="helvetica" size="4">Türk şiirinde 1950'li yıllarda ortaya çıkmış bir şiir hareketidir.</font></p><p style="background: none rgb(255, 255, 255); border: 0px; font-stretch: inherit; font-variant-east-asian: inherit; font-variant-numeric: inherit; line-height: inherit; margin: 0.5em 0px 1em; padding: 0px; vertical-align: baseline;"><span style="font-size: medium;"><span><font color="#000000" face="helvetica">Garip akımının şiir anlayışına tepki olarak doğmuş ve büyük bir şair topluluğu tarafından benimsenmiştir. İkinci Yeni şairlerinin en belirgin özelliği okuyucunun dünyasında farklı çağrışımlar meydana getirebilmek için şiirlerinde Türkçenin kuralları dışına çıkmalarıdır.Hareketin kurucusu ve isim babası </font><font face="helvetica"><font color="#b51200">Muzaffer<a href="https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Muzaffer_%C4%B0lhan_Erdost" style="background: none; border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration-line: none; vertical-align: baseline;" title="Muzaffer İlhan Erdost"> </a>İlhan,Edip<a href="https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Edip_Cansever" style="background: none; border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration-line: none; vertical-align: baseline;" title="Edip Cansever"> </a>Cansever, İlhan<a href="https://tr.m.wikipedia.org/wiki/%C4%B0lhan_Berk" style="background: none; border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration-line: none; vertical-align: baseline;" title="İlhan Berk"> </a>Berk, Cemal<a href="https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Cemal_S%C3%BCreya" style="background: none; border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration-line: none; vertical-align: baseline;" title="Cemal Süreya"> </a>Süreya, Turgut Uyar, Sezai<a href="https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Sezai_Karako%C3%A7" style="background: none; border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration-line: none; vertical-align: baseline;" title="Sezai Karakoç"> </a>Karakoç, Ece<a href="https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Ece_Ayhan" style="background: none; border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration-line: none; vertical-align: baseline;" title="Ece Ayhan"> </a>Ayhan ve Ülkü<a href="https://tr.m.wikipedia.org/wiki/%C3%9Clk%C3%BC_Tamer" style="background: none; border: 0px; font-stretch: inherit; font-style: inherit; font-variant: inherit; font-weight: inherit; line-height: inherit; margin: 0px; padding: 0px; text-decoration-line: none; vertical-align: baseline;" title="Ülkü Tamer"> </a>Tamer</font> Yeni Şiir hareketinin şairlerindendir..Bu akımdan etkilenen her şair her,farklı yollar izleyerek.Şiirimize yeni imgeler çağırışımlar ve soyutlandırmalar getirerek. Edebiyatımıza gerçeküstü şiirler katmıştır örneğin</font><font face="helvetica">; Cemal Süreya güvercini Üvercinka olarak değiştirmiştir. </font></span><font face="helvetica"> </font></span><font face="helvetica" style="font-size: 16px;"> </font></p>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com11tag:blogger.com,1999:blog-6181812011753466357.post-38242218263802398132020-05-07T18:21:00.003+03:002020-12-29T13:09:45.877+03:00YerçeklimliKaranfil<span style="font-size: medium;"><span style="background-color: white;"><font face="Open Sans, sans-serif"><span><font face="helvetica">Türk Edebiyatı denilince aklımıza gelen şiirleri sıralamak oldukça zorlu bir iş... Her şiirin bir yaşanmışlığı vardır.Hissettirdiği bir duygu,kimi sevindirir kimi üzer kimi cesaret verir kimi ağlatır her şiirin bir hikayesi vardır...Eğer en sevdiğim şiirleri sıralayacak olsaydım sanırım birinci sıraya Edip CANSEVER'in Yerçekimli Karanfil olabilir.Yerçekimli Karanfil </font></span></font></span><span style="background-color: white;"><font color="#333333" face="Source Sans Pro, sans-serif"><font face="helvetica">yüreğe yazılan şiir.. okunması, anlar meselesi.. anlaması, neredeyse düş.. anlaşılması ise, maviden siyaha geçiş.Satır aralarında inanılmaz detaylar gizleyen Cansever'in ölümsüz bir eseridir bu benim fikrimce <font color="#CC0000">YERÇEKİMLİ KARANFİL</font><font style="color: black;"> </font></font><pre style="color: black;"><font face="helvetica"><font color="#000000">Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde</font>
<font color="#000000">Oysaki seninle güzel olmak var</font>
<font color="#000000">Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi</font>
<font color="#000000">Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda</font>
<font color="#000000">Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.</font> </font></pre><pre style="color: black;"><font face="helvetica"><font color="#000000">Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte</font>
<font color="#000000">Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel</font>
<font color="#000000">O başkası yok mu bir yanındakine veriyor</font>
<font color="#000000">Derken karanfil elden ele.</font> </font></pre><pre style="color: black;"><font face="helvetica"><font color="#000000">Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle</font>
<font color="#000000">Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil</font>
<font color="#000000">Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk</font>
<font color="#000000">Birleşiyoruz sessizce.</font>
</font></pre><blockquote style="color: black;"><blockquote><pre><font face="helvetica"><a href="https://www.siir.gen.tr/siir/e/edip_cansever/index.html" style="text-decoration-line: none;"><font>Edip CANSEVER</font></a><font> </font></font></pre></blockquote></blockquote><font face="helvetica"><span style="color: black;"> </span> </font></font></span></span>Tuba Bülbülhttp://www.blogger.com/profile/01427987358447214257noreply@blogger.com29